Bugün sizlere Ertuğrul Ertuç’u tanıtmak istiyoruz.
Merhaba Ertuğrul, kendinizi ve hikayenizi bizimle paylaşarak başlayalım.
Türkiye’de, Erzincan’nın küçük bir köyünde büyüdüm. Çocukluğumdan beri kırsal yaşamı ve kırsal gezileri sevmişimdir. Bu daha sonra yol gezileri tutkuma etki eden bir faktör olacaktır. Ailem, ben 8 yaşındayken İstanbul’a yakın bir şehir olan Bursa’ya taşındı. Bu, ailem ve büyük ailem için büyük bir adımdı köyümüzü hiç terk etmemiş olmaları göz önüne alındığında. Ortaokulu ve liseyi Bursa’da okuduktan sonra, Sakarya’ya üniversite eğitimi almak için gittim. Türkiye’de (Sakarya) İnşaat Mühendisliğini bitirdikten sonra İngilizce öğrenmeye karar verdim ve seçenekler aramaya başladım. Özellikle üniversiteden hemen sonra, ailem ve ben, Amerika’nın benim için çok iyi bir deneyim olabileceğini düşündük. Bu nedenle Amerika’yı denemeye karar verdim. 2009 Yılında, mezuniyetimden dört ay sonra, kendimi Amerika’nın başkenti Washington D.C.’de buldum. Bu, ailem ve benim için büyük bir deneyimdi. Çünkü hiçbirimiz, hatta yakın bir akrabamız bile, hiç yurtdışına çıkmamıştı. İlk geldiğimde, hiç İngilizcem yoktu ve ayrıca yakın iletişim kurabileceğim bir tanıdığada sahip değildim. Yeni açılan bir sayfaydı ve o zamanlar planlayamadığım veya hayal edemediğim zor zamanların başlangıcıydı. İngilizce öğrenmeye, kültüre ve diğer her şeye alışmaya çalışıyordum. Maddi ve manevi anlamda kendi ayaklarımın üstünde durabilmek için çok zor zamanlar geçirdim. Hiç kimsenin yardımı olmadan, tanımadığım bir ülkede yalnızdım, fakat her şeyi kendim halletmek zorundaydım.
Şu an inanması zor olabilir, ama maddi olarak öyle büyük zorluklar yaşadım ki, 2 yıl boyunca 150 dolarlık bir bisikleti bile satın alamadım. Maddi olarak mümkün değildi. Daha iyiye gitmek için çalışıyordum, ama o zamanlardaki tüm koşullarla bu zordu. Ülkede hiç kimseyi tanımıyordum, bana biraz yardım edebilecek tek bir bağlantım bile yoktu. Türkiye’deki ailemden yardım istemeyi düşündüm, ama onların da maddi olarak sıkıntı çekmelerini istemedim, özellikle kız kardeşim üniversiteye gidiyordu ve bu onlar için büyük bir masraftı. Bu yüzden bir süre boyunca öğle yemeğim sadece, McDonalds’tan aldığım iki elmalı turta oldu. Ve yaşadığım her şeyi onlara anlatamazdım çünkü bunun onları üzeceğini biliyordum, özellikle de annemi. Biliyordum ki, bırakıp eve dön ve neden tüm bu sıkıntıları yaşamak zorundasın diyeceği için. Bu durum başarılı olmak için beni, büyük sorumluluk ve özveriye ihtiyaç duyulan bir yere koydu. Evimden 10.000 kilometre uzakta bir ülkeye gelmiştim ve muhakkak başarılı olmam gerekiyordu. Başarısızlık seçeneğim yoktu. Bu yüzden şimdi her McDonald’s’a gidip, elmalı turta yediğimde, sadece turta tadı değil, mücadeleli, sıkı çalışmalı ve çok özverili o zamanların tadını da alıyorum. Elmalı turtayı da hala seviyorum tabii ki. Ve zaman geçtikçe de daha çok çalıştım herseye, daha fazla çaba harcadım ve daha fazla şey öğrenmek için kendimi geliştirdim.
Bir ofis işinde çalışmaya başladım ve bir sonraki adım olarak da yüksek lisansa başvurdum. Ancak, okulun ilk dönemi için ödenen harç dışında, çok az miktarda birikimim vardı. İngilizcem çok daha iyi bir seviyeye gelmişti ve bu anlamda daha fazlasını yapabileceğimi düşünmüştüm. Dili artık bildiğim için biraz daha işlerin kolaylaşacağını bekledim, ancak çoğu hafta yedi gün çalışıp, aynı zamanda yüksek lisans derslerine katılmaya çalıştım, ancak böylece okulu ödeyebilir ve zamanında okulumu bitirebilirdim. Haftada yedi gün çalışmama rağmen aylık olarak sadece 2000 dolardan biraz daha fazla kazanıyordum. Bu noktada okulumu ödeyebilmek için daha fazla tasarruf edip, farklı bir şey yapmam gerekiyordu. Aksi takdirde yüksek lisansımı ödeyemeyerek sekteye uğratabilirdim. Masraflarımı inceledikten sonra, en büyük giderimin kira olduğunu fark ettim. Bu yüzden, okulumu ödeyebilmek için bu masraftan tasarruf etmeme izin verecek seçenekler aradım. Bu kapsamda Oda Kiralama & Airbnb yapmaya başladım. Yalnız yaşayıp çok para ödemek yerine, ev arkadaşlarımla kirayı paylaştığım bir yerde yaşıyordum. Oda Kiralama & Airbnb o zamanlar da vardı, ancak şu anki kadar popüler değillerdi. Bu olay, tüm mali durumuma büyük etki etti. Okulumu ödüyor ve tüm masraflarımı karşıladıktan sonra ekstra para biriktiriyordum. Bu durum uzun bir süre böyle devam etti.
Nihayetinde işimden bir zam aldım, ancak aynı durumda yaşamaya devam etmeye karar verdim, böylece biraz para biriktirebilir, bir araba alabilir, yol gezintilere çıkabilir ve boş zamanımda gezi maceraları yaşayabilirdim. Daha sonra durum daha iyiye gitmeye başladı. Başka bir zam daha aldım, daha fazla tatil günü alabilme imkanım oldu ve nihayetinde birkaç yakın arkadaş edindim. Ardından, Amerika’da ilk yolculuğumu yapma zamanı geldi. Bir arkadaşımla birlikte Washington, DC’den Key West’e kadar Camaro’mla gidip geldim ve harika bir deneyimdi. Birçok kırsal kasabalardan ve büyük şehirlerden geçtim ve sadece 15 günde birçok macera yaşadım. İlk yolculuğumdan sonra kendime, bunu yakın zamanda tekrar yapmam gerektiğini söyledim. Çünkü yeni yerleri keşfetmekten, yol maceraları yaşamaktan ve yeni insanlarla tanışmaktan gerçekten keyif alıyordum. Bu yüzden daha fazla yolculuk yapmak için tasarruf etme konusunda daha agresif davrandım ve kirayı çok fazla ödememe yöntemiyle daha fazla para biriktirdim.
Ardından Batı Yakası’na ikinci bir yolculuk yaptım ve muhteşemdi. Ulusal parkları, batı kıyısı şehirlerini ve küçük kırsal kasabaları görmek ve gezmek çok farklıydı. Key West gezisinden çok daha farklı bir deneyimdi. Batı Yakası gezimin sonunda aynı şeyi tekrarladım: “Bir sonraki sefer ne zaman ?” Bu gezinin ardından yıllar boyunca birbirini izleyen birçok geziler gerçekleştirdim. 2016’da Karayipler’e 15 günlük Solo gezi, ve yine aynı yıl Türkiye’deki memleketim Bursa’yı ziyaret gezisi. Ardından Ağustos 2016’da kız arkadaşımla (Şimdi Eşim) tanıştım ve o zamandan beri de birlikte geziler yapmaya başladık. 2016’nın sonunda Boston ve Niagara Şelaleleri’ne Kuzey Gezisi. 2017’de Karayipler’e bir gemi yolculuğu ve aynı yıl yazında Seattle’a uzun bir Kuzeybatı Gezisi. 2018’de New Orleans’a bir Güney Gezisi ve yine aynı yıl başka bir Türkiye gezisi. Ayrıca, en uzun gezilerimden biri olan 2019’da gerçekleştirdiğim, 32 günlük Büyük Teksas Gezisi.
Bu arada gezilerime devam ederken, maceralarımı ve hikayelerimi sosyal medya kanallarımda paylaşmaya başladım. 2018’in sonunda daha fazla dikkat çekmeye başladı ve büyüyerek devam etti. Tüm yolculuklarımdan paylaştığım videolar ve fotoğraflar için Instagram ve TikTok hesaplarıma göz atabilirsiniz. İşte yolculuklarımın arkasındaki hikaye buydu. Her zaman her yönünü yönetmek zor olsa da, Oda Kiralamayla başlayan basit bir bütçe planlaması ile bu şekilde gezmem mümkün olabildi.
Daha sonra kız arkadaşımla aynı eve taşındık. 2019’da evlendik ve ardından Pandemi başladı. Covid bizi biraz daha hızlı bir şekilde ev satın almaya yönlendirdi ve tam zamanında, gayrimenkul piyasası çılgınca bir hal almadan önce bu adımı başlattık. Doğal olarak Oda kiralama ile olan durumum sona erdi. Evimizi satın aldıktan ve tüm süreçleri gördükten sonra, emlak sektörüyle uğraşmayı sevdiğimi fark ettim. İnşaat mühendisliği geçmişim olduğu için her zaman emlakla ilgilenmiştim. Ve daha önce de belirttiğim gibi yıllar boyunca Oda Kiralamayla uğraştım. Bu basit bir bütçeleme durumundan ortaya çıktı, ancak daha sonra öğrendim ki, bu durum, emlak yatırımına başlamak isteyenler için sağlam bir yatırım stratejisiydi. Yatırımım ciddi veya büyük değildi, ancak bana ve gezilerimi bu kapsamda yapmama çok fazla yarar sağladı. Bu şekilde bütçemle tüm yolculuklarımı yapabildim. Ardından, yaşadığımız Maryland eyaletinde emlak lisansımı aldım ve farklı açılardan tüm yönleri ile emlak sektörünü öğrenmeye başladım. O zamandan beri çok şey öğrendim ve birçok yeni insanla tanıştım.
Şu anda Maryland Emlak piyasasının kalbi olan, Montgomery County’de, 5000’den fazla kişiye sahip olduğum müşteri ağımla, tam zamanlı emlak uzmanı olarak çalışıyorum. Geçmişte benim de yaşadığım gibi, şimdi zorluklarla mücadele etmek zorunda olan insanlara örnek olup, bir etki yaratabilmek için, geçmişte yaşadıklarımı ve hayat hikayemi paylaşmaya devam etmek istiyorum. Bu, başlangıçta hiçbir şeyi olmayan ancak Amerikan Rüyasını gerçekleştirmek için sıkı bir çalışma ve özveriyle çabalayan birçok insan için bir örnek olabilir.
Eğer Emlak ile ilgileniyor ve Yol Gezileri’ni seviyorsanız, sosyal medyada beni takip etmeyi unutmayın. 5 yıldan fazla süredir sosyal medya içeriği oluşturuyorum. Ev sahibi olma ve emlak yatırımları hakkında bilgi edinmek isteyen insanlar için gerçekten faydalı olabilecek, eğitici ve bilgilendirici emlak videoları paylaşıyorum. Ayrıca, listemde henüz gezmediğim 9 eyaletim kaldı ve bunları da önümüzdeki birkaç yıl içerisinde tamamlama planım var. Bu yüzden daha fazla yol maceraları için de beni takipte kalın. İnşallah, daha güzel ve en iyi günleri gelecekte göreceğiz.
Peki, hadi biraz daha derinlere inelim ve hikayene bir göz atalım – genel olarak kolay bir yol mu oldu, değilse, üstesinden gelmek için hangi zorluklarla karşılaştınız?
Bu konuda saatlerce konuşabiliriz, ama konuya hızlıca değinelim: “Hiç de değil.” Bence, tüm o mücadeleler ve zor yaşam deneyimlerinden geçmeseydim, çok farklı biri olurdum. Bu belki de alışılmadık bir düşünme biçimi olabilir, ama o zor zamanlar sayesinde, şimdi sahip olduğum her şeye çok daha fazla şükrediyorum. Ve bu her zaman beni daha fazlası için çaba harcamaya motive ediyor ve öyle olmaya da devam edecek. Bu konuyu daha önceki kısımda zaten paylaşmıştım, ama yine de bahsedeyim.
2009 yılında, Amerika’ya geldiğimde hiç İngilizcem yoktu ve tek bir kişiyle bile yakından iletişim kurabileceğim bir tanıdığa da sahip değildim. Her şeye sıfırdan başladığım ve önümdeki çok zorlu zamanların başlangıcıydı o zamanlar. Ancak bunların olabileceğini ne planlayabilir ne de hayal edebilirdim. Bir yandan İngilizce öğrenmeye çalışıyor, diğer yandan da kültürle birlikte de her şeye alışmaya çalışıyordum. Maddi ve Manevi olarak çok zor zamanlar geçirdim kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek için. Yabancısı olduğum bir ülkede tamamen yalnızdım, ama her şeyi kendim halletmek zorundaydım.
Şu an inanması zor olabilir, ama maddi olarak öyle büyük zorluklar yaşadım ki, 2 yıl boyunca 150 dolarlık bir bisikleti bile satın alamadım. Maddi olarak mümkün değildi. Daha iyiye gitmek için çalışıyordum, ama o zamanlardaki tüm koşullarla bu zordu. Ülkede hiç kimseyi tanımıyordum, bana biraz yardım edebilecek tek bir bağlantım bile yoktu. Türkiye’deki ailemden yardım istemeyi düşündüm, ama onların da maddi olarak sıkıntı çekmelerini istemedim, özellikle kız kardeşim üniversiteye gidiyordu ve bu onlar için büyük bir masraftı. Bu yüzden bir süre boyunca öğle yemeğim sadece McDonald’s’tan iki elmalı turta oldu. Ve yaşadığım her şeyi onlara anlatamazdım çünkü bunun onları üzeceğini biliyordum, özellikle de annemi. Biliyordum ki, bırakıp eve dön ve neden tüm bu sıkıntıları yaşamak zorundasın diyecekti. Bu durum başarılı olmak için beni, büyük sorumluluk ve özveriye ihtiyaç duyulan bir aşamaya koydu. Evimden 10.000 kilometre uzakta bir ülkeye gelmiştim ve muhakkak başarılı olmam gerekiyordu. Başarısızlık seçeneğim yoktu. Bu yüzden şimdi her McDonald’s’a gidip, elmalı turta yediğimde, sadece turta tadı değil, mücadeleli, sıkı çalışmalı ve çok özverili o zamanların tadını da alıyorum. Elmalı turtayı da hala seviyorum tabii ki. Ve sonrasında zaman geçtikçe de daha çok çalıştım, daha fazla çaba harcadım ve daha fazla kendimi geliştirdim.
Bu bilgileri paylaştığınız için teşekkür ederim. Öyleyse, işiniz hakkında biraz daha fazla bilgi verebilir misiniz?
Herkesçe Ertuce olarak biliniyorum. Bu, adımın ve soyadımın kısaltmasıdır. Montgomery County, Maryland’de tam zamanlı bir Emlak Uzmanı, Bir Emlak Yatırımcısı ve Bir Sosyal Medya Kişisiyim. İçten dışa, emlak konusunda, Konut ve Yatırım Mülkleri konusunda uzmanım. İnşaat Mühendisliği diplomasına sahip olduğum için ev yapımının tüm yönlerini çok iyi derecede anlıyorum. Finans alanında MBA derecesine sahip olduğum için bir evin yatırım potansiyelini efektif bir şekilde değerlendirmeyi biliyorum. Tecrübeli bir emlak uzmanı olarak, satın alma, satma veya kiralama sürecinde başarılı olmanın neyi gerektirdiğinin farkındayım. Alıcılarım, bir mülkte ortaya çıkabilecek potansiyel fiziksel sorunları görebilme yeteneğimi takdir ediyor, Satıcılarım ise mülklerini sosyal medya platformlarındaki tanıtma becerilerimi değerli buluyor. Ancak emlak işinin sadece beceriyle ilgili olmadığının farkındayım; bu anlamda insanlarla gerçekçi ve samimi bağlar kurarak ve onların bu kapsamlardaki hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmakla alakalı olduğunun bilincindeyim. Onlara karşı, en dürüst ve en faydalı olabilecek şekilde yardımcı olabilmek için çok özverili ve çalışkan bir şekilde emlak hizmeti sunmaya kendisini adamış birisiyim. Markam kişiliğim ve karakterimdir. İnsanlara, her zaman en gerçek ve en yardımcı fikirleri sunmaya çalışırım ve ancak bu kapsamda sahip oldukları planlara en iyi şekilde etki edebileceğine inanarım.
Okuyucularımızın, emlak ile ilgili olan kapsamlarında herhangi bir yardıma ihtiyaç duyduklarında, çalışkanlığım ve özverimle en iyi şekilde onlara yardımcı olmaktan mutluluk duyacağımı bilmelerini istiyorum. Ayrıca, eğer emlakla ilgileniyor ve bu mecrada, videolarla bilgi sahibi olmak istiyorlarsa, sosyal medyada beni takip etmekte ve desteklemekte de tereddüt etmemelerini istiyorum. Instagram, TikTok ve Youtube’da faydalı bilgiler paylaşıyorum.
Herhangi bir uygulama, kitap, podcast, blog veya diğer kaynaklar var mı önerebileceğiniz ve okuyucularımızın ilgisini çekebileceğini düşündüğünüz ?
Evet, kesinlikle birçok kapsamda önereceğim birçoğu var. Fakat özetle,
birkaç tanesinden bahsedelim; önce kitaplarla başlayalım. Klasik bir eser olmasına rağmen, herkesin “Rich Dad, Poor Dad”i okuması, finansal eğitimin ve gayrimenkul yatırımlarının önemini anlaması açısından önemlidir. Ayrıca, dikkate değer bir diğer kitap ise “The Millionaire Next Door “dur. Bu kitap Amerika’daki zengin insanların alışkanlıklarını ve davranışlarını ele almaktadır. Bloglar için, biggerpockets.com’u seviyorum. Diğer yatırımcılardan öğrenmek ve onlarla bağlantı kurmak için gerçekten değerli bir platformdur. Uygulamalar açısından, sosyal medyada çok aktif olduğum için günlük olarak içerik oluşturmak için Instagram, TikTok, Facebook ve Youtube uygulamalarını kullanmayı seviyorum. Ayrıca, fotoğraf ve video çalışmalarım için Lightroom, Canva ve iMovie’yi kullanıyorum. Genel olarak, sosyal medya perspektifinden bakıldığında, abartıya kaçmayan, gerçekçi ve dürüst bir görüşü tercih ediyorum.